yazikusagi.com

Düyun-u Umumiye (1881)

1861 yılında, Balta Limanı Antlaşması ile İngiltere'nin elde etiği gibi bu kez, Fransa'nın, Osmanlı'nın iç ve dış ticaretinde tamamen serbest olmasını sağlayan bir antlaşma yapıldı. Aynı yıl İtalya ve Belçika ile, 1862 yılında ise; Rusya, ABD, Hollanda, İsveç, Norveç, Danimarka, İspanya, Prusya, Zollverein, Avusturya ile de antlaşma yapılmıştı.

• Zamanla bu antlaşmaların olumsuzlukları ortaya çıkmaya başlamış ve ilk olarak devlet gelirlerinin azalması sonucunda, Osmanlı Devleti'nin Kırım Savaşı sonrasında dış borç tuzağına düşmesine neden olmuştur.

• Dış borçlar ise, giderek kapitülasyonların da katkısıyla Düyun-u Umumiye ve Osmanlı Bankası gibi Osmanlı maliyesini denetim altına alacak olan kapitülasyonların mali kurumlarını ortaya çıkarmaya başladı.

• Barış antlaşmalarıyla yabancı ülkelere tanınan iktisadi kapitülasyonlar yanında, adli ve idari kapitülasyonlarla da, Osmanlı Devleti sömürülmenin yanında özerkliğini de yabancı devletlere kaptırmış oluyordu.

• Bütün devletler, ellerindeki bu hakları kullanarak ülke içinde isyanlar çıkartıyor, eski antlaşmalarla Osmanlı Devleti’ne batılıların da dediği gibi bir kürek mahkumu hayatı yaşatıyordu.

• Yakın çağ Avrupa’sında şiddetli sömürgeciliğin yarattığı büyük enflasyon, Avrupa’yı sarsarak Osmanlı Devleti’nin de bu sarsıntıdan payını almasına neden olmuştu.

• Dünyadaki temel değişme ve gelişme süreçleri dışında kalan Osmanlı Devleti güçsüzleştikçe dış ülkelere imtiyazlar vermiş, borç aramış, ödün verdikçe ve borçlandıkça daha fazla güçsüzleşmiştir.

• Alınan borçların yüksek faizli oluşu, bütçe açığı kapatma ve ekonomik olmayan projeleri finanse etmede kullanılması sebebiyle; 1875 yılında işasını açıklayan devlet, 1881’de dış alacaklılarına mali açıdan teslim olmuştur.

• Muharrem Kararnamesi’nin 15. maddesine göre alacaklıların menfaatini korumak ve borçların ödenmesini bir plan dahilinde yürütmek üzere Düyun-u Umumiye İdaresi kuruldu.

İdarenin üyeleri şu ülkelerden oluşuyordu:

İngiltere (1 üye)

Hollanda (1 üye)

Fransa (1 üye)

Almanya (1 üye)

Avusturya (1 üye)

İtalya (1 üye)

Osmanlı (1 üye)

İdarenin Yapısı

• İdare’nin başkanlığı, Fransız ve İngilizler’e ait olacak ve her üye nöbetleşe 5 yılda bir başkanlık yapacaktı.

• Beş yıl için seçilen tüm üyeler, Osmanlı Devleti’nin maaşlı memuru sayılacaktı.

• Dış ülkelerden gelenler 2.000, İstanbul’da oturanlar ise 1.200 sterlin maaş alacaklardı.

• Kurum, 1897’de kendisi için yaptırılan büyük binaya (Bugünkü Kabataş Erkek Lisesi) taşındı. I. Dünya Savaşı’nın başlarında Düyun-u Umumiye İdaresi’nde çalışanların sayısı 5.537 idi. Bu sayı 1912 yılında 9.000 kişiye çıkmıştır.

İdarenin Görevleri

• Konsey tütün öşrü de dahil olmak üzere, gelirleri ve diğer kaynakları memurları vasıtasıyla tahvil sahipleri hesabına yönetim, tahakkuk ve tahsil hakkına sahipti.

• Konsey, tütün öşrü geliri konusunda hükümete hesap vermek ve bu gelirin 100.000 Osmanlı Lirasını geçen kısmını hükümete devretmek zorundaydı. Ayrıca tömbeki resmi gelirinin 50.000 liralık kısmını da tahsil etmekteydi. Kısaca Düyun-u Umumiye İdaresinin görevi Osmanlı Devleti’nce kendisine tahsis edilen gelir kaynaklarından Osmanlı Devleti’nin dış borç anapara ve faizlerinin geri ödenmesini sağlayacak fonlar yaratmaktı.

• Düyun-u Umumiye İdaresi, elde ettiği kaynaklardan her yıl % 1’i anapara, % 4’ü faiz olmak üzere Osmanlı borçlarının % 5’ini ödeyecekti.

• Eğer elde ettiği gelir borçtan fazla olursa kalan kısım Osmanlı hazinesine aktarılacaktı, ama 1882-1914 tarihleri arasında Osmanlı gelirleri hiçbir zaman bu oranı aşamamıştır.

Düyun-u Umumiye Eliyle Yabancılara Devredilen Devlet Kaynakları

• İmparatorluğun belirli yerlerinden elde edilen tuz inhisarı gelirleri

• Yine belirli yerlerden elde edilen tütün gelirleri

• Damga resmi gelirleri

• Alkollü içkilerden alınan vergi gelirleri

• İstanbul ve havalisi balık resmi gelirleri

• Belirli bölgelerden sağlanan ipek öşrü gelirleri

• Bulgaristan emareti vergisi

• Doğu Rumeli vergisi

• Yıllık olarak 50.000 Osmanlı Lirasını geçmeyecek şekilde tombeki resmi hasılatı

Bu komisyon gerçekte imparatorluğun mali haklarını zedeleyen, hükümranlık haklarına gölge düşüren ve mali yapıyı kontrol altına alan uluslar arası bir yönetim biçimiydi.

Düyun-u Umumiye'nin Ulaştığı Güç

Düyun-u Umumiye’ nin kurulmasından sonra yabancılara kapitülasyonlardan daha acı sonuçlar doğuracak imtiyazlar verilmişti.

• Ayrıca Düyun-u Umumiye ülkede kurmuş olduğu mali denetim ile devletin mali yönetimini karmakarışık ettiği gibi yabancıların da sürekli müdahalesine neden olmaktaydı.

• Bu idare Osmanlı Devleti’nin egemenlik ilkesi ile kesinlikle bağdaşmamıştır. Bilindiği gibi bir devletin öncelikle kazandığı yetkilerden birisi vergi alma yetkisidir.

Batılı alacaklılarda birçok vergi gelirine el koymak suretiyle Osmanlı Devleti’nin temel egemenlik haklarından birisini devralmışlardır.

• Ancak Düyun-u Umumiye Teşkilatı sadece bununla kalmamış Osmanlı maliye idaresinin dışında bir örgüt kurarak bu gelirleri bizzat kendi örgütü aracılığı ile toplama yetkisini de elde etmiştir. Böylece egemenlik iki bakımdan zedelenmiş oluyordu.

• Hem devlet bazı gelirlerini yabancı alacaklılara gelir kalemlerini belirtmek suretiyle devrediyordu hem de bu gelir kalemlerini toplamak için yabancı alacaklıların kurduğu bir idare, Türkiye içerisinde Türk yurttaşlarından vergi toplama yetkisine kavuşuyordu. Hem de çalışanlarının maaşının devlet tarafından ödendiği bir kurum...

• Düyun-u Umumiye İdaresi, kendisine bırakılan devlet gelirlerinin yönetimi ve tahsili için Osmanlı İmparatorlu’nun her yerinde çok güçlü bir örgüt kurmuştur.

• Bütün örgüt, bir genel müdürün yönetimi altında bulunan İstanbul’daki "Merkez"e bağlıydı.

• Kısa sürede bu idare, devlet gelirlerinin %32’sini yönetir ve tahsil eder hale gelmiştir. Bu yönüyle Düyun-u Umumiye İdaresi Osmanlı İmparatorluğu’nun Maliye Nezaretinden daha güçlü bir örgüt olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun Maliye Bakanlığı’nda çalışan personel sayısı 5.000 iken Düyun-u Umumiye’de çalışan sayısı 9.000’e ulaşmıştı.


Sonraki bölüm: Reji İdaresi (1883)


Yorumlar

Yapacağınız yorumlarda kendi fikirlerinizi belirtiniz. Sağdan soldan kopyala-yapıştır yapmayınız! Kimseye hakaret etmeyiniz! Gizlilik ve yorum kurallarımız için buraya tıklayınız.