yazikusagi.com

Zekâ Nedir?

Zekâ (anlak); insanın akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tümünü ifade eden bir kelimedir. Çabuk anlama, zihin keskinliği gibi anlamları da vardır. Ruhbilimcilere göre zekâ, herhangi bir soruna etkili bir iç çözüm getirme yetisi diye nitelenir.

Türk Dil Kurumu zekâyı

isim, ruh bilimi İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik. feraset

şeklinde tanımlar.

Daha değişik bir ayrıma göre, us (akıl) düşünme yetisi olarak tanımlanırken zekâ, anlama yetisi olarak adlandırılır. “İlişkileri kavrama yeteneği” biçiminde de tanımlanan zekânın; alışkanlıklardan, içgüdüsel güçlerden ayrıldığına dikkat çeken ruhbilimciler, her tür soruna özgün ve yerinde bir cevap bulma yetisinin hemen hemen yalnızca insanda bulunduğuna dikkat çekerler. Çünkü içgüdüsel yetenekler hiç değişmeden kaldığı gibi (bunlarda ilerleme yoktur) yeni sorunlar karşısında işe yaramaz.

Bir hayvansal zekânın varlığı söz konusu ise de bu, duyusal ve reflekse dayalıdır. Yine de şartlı reflekslerin, alışknalıkların, yetiştirilme tarzının ve eğitimin sağladığı tepkilerin birikimi olarak hayvanlarda gözlenen bazı zihinsel aktiviteler de zekâdan sayılabilir. Örneğin ancak dolaylı yollardan ve bazı araçların kullanılmasıyla sağlanacak bir besin kaynağına bir maymunun erişimi, belli kutuları üst üste koymayısıyla mümkün olduğundan, bu aktivite de zihinsel bir faaliyet sayılabilir. Bütün bunlara rağmen, hayvansal zekânın çok sınırlı, içgüdü kaynaklı, bireysel ve aktarılmaz olduğu kabul edilir. Çünkü insan zekâsının zihinsel bir yeti olması, dile ve kavramlara dayanması, başka ruhsal yeteneklerle de beslenmesi sonucu ortaya çıkarmakta; duygu, algı, dikkat, bellek, irade, bilgi ile desteklenerek yalnız insana özgü düşünme gücüne erişmektedir. Bu yüzden zekânın ölçülmesi de, bu gibi kaynaklarla beslenmemiş kişilerde, kısaca çocuklarda denenmiştir (Binet-Simon testleri, Terman’ın katkıları).

ABD’li ruhbilimci Thurstone, temel zihinsel etkinlikler (primary mental abilities) adını verdiği yetilere, insan özgü dil ögesini başa alarak; değişik biçimlerde dile getirilen düşünceleri kavramayı ve karşılaştırmayı sağlayan dilsel zekâ, düşüncelerini çabucak ve kolaylıkla iletmeyi sağlayan dilsel alışkanlık, sayıları kullanma yatkınlığı, mantık sorularını çözme, söylenenlerden yeni şeyler üretme, yanıltıcı algılara karşı görsel ayrıntıları doğrulukla yerleştirme, plan yapma yetisi gibi nitelikleri de ekler. Bütün bunların soyaçekim ögeleri gibi doğuştan bir yetiyi işaretlemekten çok, kültür değerlerini ilk günden aşılayan çevrenin birikimi olduğu da açık bir gerçektir.

Bu yüzden felsefe açısından birbirinden ayrılan zekâ ile us (akıl) yine de iç içe geçmiş yetiler olarak kabul edilir. Çünkü yüzbinlerce yıl sürmüş bir oluşum içinde el-emek-dil diyalektiği, bir hayvan beyninden daha çok gelişmiş insan usunu ortaya çıkarmış; insanın ruhsal eylemlerini yöneten, beynin görevsel yetilerinin gelişmesi sonucu bilme, tanıma, düşünme, sonuç çıkarma, algılama, kavrama gibi değişik biçimsel yetiler doğmuştur: Us (aklı), anlık (müdrike), zekâ, düşünme (müfekkire). Deneysel ruhbilim yalnızca küçük çocuklarla, eğitilmemiş kişiler üzerinde zekânın ölçülmesi konusunda çalışmalar yapıp insanların daha iyi eğitilebilmesine yollar açarken, ölçülen yetinin -nasıl adlandırılırsa adlandırılsın- yalnızca zekâ olmadığını da ortaya koymaktadır.


Yorumlar

Yapacağınız yorumlarda kendi fikirlerinizi belirtiniz. Sağdan soldan kopyala-yapıştır yapmayınız! Kimseye hakaret etmeyiniz! Gizlilik ve yorum kurallarımız için buraya tıklayınız.