Rosetta Stone (Taşı), üzerinde çeşitli dillerde ve alfabelerde yazılar bulunan eski Mısır taşı; deşifre edilmeleri hiyeroglif yazının anlaşılmasına yol açmıştır. Düzensiz şekilli, 3 fit 9 inç (114 cm) uzunluğunda ve 2 fit 4,5 inç (72 cm) genişliğinde siyah granitten yapılmış ve antik dönemde kırılmış olan taş, İskenderiye’nin yaklaşık 35 mil (56 km) kuzeydoğusundaki Rosetta (Rashīd) kasabası yakınlarında bulunmuştur. Bouchard ya da Boussard adında bir Fransız tarafından Ağustos 1799’da keşfedilmiştir. Fransızların 1801’de Mısır’ı teslim etmesinden sonra İngilizlerin eline geçmiş ve şu anda Londra’daki British Museum’da bulunmaktadır.
Yandaki resimde üst kısmında Mısır hiyeroglifleri, orta kısmında demotik karakterler ve alt kısmında Yunanca yazılar bulunan Rosetta Taşı; British Museum’da sergileniyor.
Memphis rahipleri tarafından yazıldığı anlaşılan yazıtlar, Ptolemaios V. Epiphanes (M.Ö. 205-180) tarafından verilen bağışları özetler ve hükümdarlığının dokuzuncu yılında tahta çıkışının anısına yazılmıştır. Mısırca ve Yunanca olmak üzere iki dilde ve hiyeroglif, demotik yazı (Mısır hiyeroglifinin el yazısı biçimi) ve Yunan alfabesi olmak üzere üç yazı sisteminde yazılmış olan bu kitap, Mısır hiyeroglif yazısının çevirisi için bir anahtar niteliğindedir.
Deşifre işlemi büyük ölçüde İngiliz Thomas Young ve Fransız Jean-François Champollion‘un eseridir. Rosetta Taşı üzerindeki hiyeroglif metin altı adet aynı kartuş (hiyeroglifleri çevreleyen oval şekiller) içermektedir. Young bu kartuşu Batlamyus’un adı olarak deşifre etti ve diğer yazıtlarda bulunan kartuşların kraliyet mensuplarının adları olduğuna dair uzun süredir var olan bir varsayımı kanıtladı. Young, kuş ve hayvan karakterlerinin hangi yöne baktığını inceleyerek hiyeroglif işaretlerinin nasıl okunması gerektiğini de keşfetmiştir.
1821-22 yıllarında Champollion, Young’ın bıraktığı yerden başlayarak, Rosetta Taşı‘nın incelenmesine dayanan hiyeratik ve hiyeroglif yazının deşifresi üzerine makaleler yayınlamaya başladı ve sonunda Yunanca karşılıklarıyla birlikte tüm işaretlerin bir listesini oluşturdu. İşaretlerin bazılarının alfabetik, bazılarının heceli ve bazılarının da belirleyici olduğunu, yani daha önce ifade edilen fikir veya nesnenin tamamını temsil ettiğini fark eden ilk Mısır bilimciydi. Ayrıca Rosetta Taşı’ndaki hiyeroglif metnin sanıldığı gibi Yunanca’dan çeviri olduğunu, tersi olmadığını ortaya koymuştur. Bu iki adamın çalışmaları, gelecekteki tüm Mısır hiyeroglif metinlerinin çevirisi için temel oluşturmuştur.
Fotoğraf: The Rosetta Stone, basalt slab from Fort Saint-Julien, Rosetta (Rashīd), Egypt, 196 BCE; in the British Museum, London. © Photos.com/Getty Images Plus
Kaynak: Britannica