yazikusagi.com

Neden Blog Sahibi Olmalıyım?

Merhabalar, bugün sizlere blog sayfasının bir insana neler katabileceğinden bahsedeceğim. Belki bu makale sonunda siz de kendinize bir blog sayfası açarsınız.

Birçok internet kullanıcısı Google üzerinde arama yaptığında aradıklarına ulaşabiliyor. Ama acaba bunlar kim tarafından hazırlanıp bizim karşımıza sunuluyor diye sormuyor. Hatta bu sitelerin Google tarafından açıldığını düşünenler bile vardır. İnsanlar niye blog kurar? Blog sahibi olmanın yararları nelerdir? Site sahibi olmak size ne kazandırır? Hepsi bu makalede. O halde başlayalım.

1-Daha önce bilmediğiniz bir bilgiyi öğrenmenize olanak sağlar.

Şaşırmış olabilirsiniz. Ancak her blog yazarı bir konu hakkında ne kadar bilgiye sahip olsa bile bir yerden sonra tıkanır. Bu yüzden internetten, çevresindeki insanlardan yardım almaya başlar. Bu sayede daha önce bilmediği birçok konuda bilgi sahibi olmaya başlar. Sizin araştırmacı yönünüzü büyük ölçüde arttırır iken aynı zamanda bir bilgiyi nasıl elde etmeniz gerektiğini, nasıl daha kolay ulaşabileceğini öğrenirsiniz.

2-Analitik düşünme kabiliyeti kazanırsınız.

Analitik düşünce tarzı beyinin en önemli yapılarından birisidir. Analitik düşünce bir konuya ulaşmak için yapılan araştırmalar sonucu çıkan farklı düşüncelerdir. Örnek olarak Ankara’nın kuruluşu hakkında bir yazı yazarken birçok konuda araştırma yaparsınız. Bu sayede karşınıza birçok farklı yazı ve düşünce çıkar. Bu sayede sizde analitik olarak düşünmek zorunda kalırsınız. Analitik olarak düşünmek beyin kaslarınızı çalıştıracağı için zekanızın yükselmesini sağlayacaktır.

3-Yazım yeteneğiniz, kaleminiz kuvvetlenir.

Bu benim ne işime yarayacak diye sorabilirsiniz. Çünkü şu an bulunduğunuz durumda yazı yazmak sizin işinize yaramayacak olabilir. Ancak iş hayatınızda birçok kez yazı yazmak zorunda kalacaksınız. Yazım yeteneğinin geliştirilmesi konusunda birçok makale mevcut. İçlerinde bulunanların çoğu saçmalık. Yazım konusunda iyi olup yazarlık gibi bir hayale ulaşmak istiyor iseniz sürekli yeni yazı yazmalı ve araştırma yapmalısınız. Başkalarının yazılarını dikkat vererek okumalısınız. Bu sayede yazım yeteneğiniz bir süre sonra geliştiğini göreceksiniz. Örnek olarak ben ilk olarak makale satışı için yazmaya başladım. İlk yazdığım ve son yazdığım makalelere baktığım zaten arada çok büyük fark olduğunu görebilmekteyim. Belli bir yaşa kadar kendimi geliştirdikten sonra kitap yazmayı düşünüyorum.

4-Özgüveninizi arttırır.

Başta saçma geldiğini biliyorum. Ancak yazdığınız makalelere gelen güzel yorumlar sizin özgüveninizin artmasını sağlayacaktır. Ayrıca bunun dışında güçlü ve zayıf yönlerinizi öğrenmenize olanak sağlar. Özellikle her tarz içerik üreten kişiler bunu çok daha iyi görebilmektedir. Zayıf yönlerinizi araştırma yaparak telafi etme imkanını bulursunuz.

5-Daha da fazlası...

Blog yazısı yazar iken ne kadar konuşmasak bile (bazıları konuşuyor) konuşmamız gelişecektir. Çünkü bildiğimiz bir konu hakkında tartışır iken yazılarda yazdığımız gibi akıcı konuştuğumuzu fark edeceksiniz. Blog sayfasını günlük olarak tutanlar genel de para kazanmayı hedeflememekte. Ancak bizler gibi webmaster olan kişilerin ilk hedeflerinden birisi para kazanmaktır. Çünkü hepimiz patrona bağlı olmadan evden para kazanmak isteriz. Blog sitesinden para kazanabilmek için yüksek takipçi sayısına sahip olmalısınız. Bu tabi ki hemen olabilecek bir şey değil. Bu yüzden en büyük etken sabırlı olmaktır. Özellikle webmaster adayları sürekli Google Adsense kazançlarına baktıkları için çok kısa sürede pes etmektedirler. Tabi şunu da belirtmeden olmaz çoğu sektörde olduğu gibi burada da biraz şansınızın yaver gitmesi gerekiyor.

Her insanın belli bir sınırı vardır. Bunlar dayanma sınırı, sabır gibi sınırlar olarak çeşitlendirilebilmektedir. Blog yazmak, blog sahibi olmak ne kadar kolay bir şey gözükse bile aslında ilerleyen zamanlarda zorluklarına katlanmak zorunda kalıyorsunuz. En basitinden blog yazarak para kazanmak istiyorsunuz. Ancak birçok yazı yazmanıza rağmen sitenize kullanıcı gelmiyor ve bir yerden sonra moraliniz bozuluyor. Bu noktada aslında bizi sınayan kişi Google. Çünkü içeriklerimizi direk olarak üst sıralara çıkarmıyorlar. Bir yazı diğer kişinin yazılarından ne kadar iyi olsa bile Google sayfasına arka sıralardan giriyor. Burada belli bir süre maalesef sürünmekteyiz. Ancak Google tarafından güven kazanınca her şey çok daha güzel oluyor.

Nasıl yani? Örneğin sizin hayvanlar üzerinde paylaşım yaptığınız bir blog siteniz olsun. Zamanla blog sayfanız üzerinde hayvan severler kitlenizi oluştur olacaksınız. Hatta bu kişiler ile çeşitli gruplar kurabilmeniz mümkün. Açıkçası ben bu tarz bir kitlenin hayvan hakları için bir topluluk oluşturmasını isterdim. Ülkemizde sözde yardım kuruluşu HAYTAP sadece para toplamayı biliyor. İş bir hayvanı doyurmak veya tedavi ettirmek ile bitmez. Özellikle günümüzde çıkan hayvanlara eziyet haberlerine hiçbir faaliyetleri bulunmuyor. Toplumda hoşunuza gitmeyen bir olay var ise sesinizi duyurma şansınız olacaktır.” Bir elin nesi var, iki elin sesi var.” Diyerek diğer maddemize geçiyorum.

Aslında 8.madde ile benzerlik gösteriyor. Kısaca oluşturduğunuz topluluklar aracılığı ile ortak hedeflerinize yardımlarda bulunabilirsiniz. Birisine yardım etmek sizden götürmez, aksine daha fazla kazanmanıza yardımcı olur.

Daha önce okulda verilen bir proje ödevini son günde yaptığınız oldu mu? Ya da sınavlara son gün çalıştığınız? Blog yazmak bu gibi olayların düzelmesine yardımcı olacaktır. Çünkü makale yazmayı iş olarak görür hale geleceksiniz. Bu sayede bir sorumluluğunuz olduğunu düşünüp makale yazacaksınız. Zamanla yaşamınızda da bir işi aksatmadığınızı ve planlı bir hale geldiğinizi fark edeceksiniz

Blog yazmanın kariyerinizin üzerinde bir etkisi olduğunu biliyor muydunuz? Artık kimse sizin aldığınız sertifikalara bakmamakta. Çünkü internet üzerinde ücretsiz olarak sertifika alabileceğiniz siteler mevcut. Örnek olarak bende 40 adet sertifika bulunmakta. Tabi ki bunları cv’ me bile yazmam. Çünkü ne kadar değersiz olduklarını biliyorum. Sertifika sizin o bilgiyi bildiğinizi kanıtlamaz. Ancak blog sahibi olmak sizin o konuda bir bilginizin olduğunu dair olarak patronunuza sunduğunuz yazılı bir belge niteliği taşımaktadır. Yazılarınıza yapılan yorumlar, takipçi sayıları, paylaştığınız makale sayıları hepsi sizin referansınız olacaktır. Bu konuda size bir örnek vermek istiyorum. Dropshipping üzerine yazdığım bir makaleyi linkedin üzerinden yayınlarıma ekledim ve takipçilerim ile paylaştım. Ardından bana yabancı bir firmadan tanışma teklifi geldi. Bunu bir nevi iş teklifi olarak düşünebilirsiniz.

Çoğu edebiyat sever yazar olmak ister. Ama bildiğiniz gibi kaliteli yayın evleri her türlü kitabı basmamakta. Çünkü çok fazla değersiz kitap bulunuyor. Kaliteli bilinen bir yayın evinden kitap bastırmak istiyor iseniz tanınmış olmanız gerekiyor ya da belli bir kitlenizin olması gerekiyor. Örneğin Wattpad üzerinde bildiğiniz üzere çok fazla okunan e kitapların, yazılı kitap haline getirildiğini biliyoruz. Blog sayfanız üzerinden yazılarınızı özet olarak yazabilir ya da dilerseniz direk bütün olarak paylaşabilirsiniz. Bu sayede güzel bir kitle ve referans kazanırsınız.

Ülkemizde bildiğiniz üzere izlemek ve dinlemek, okumaktan çok daha tercih edilen bir yöntem. Bir konuda bilginiz arttığı takdirde çeşitli yerlerden konferans vermek için teklifler alabilirsiniz. Konferans vermek size kariyerinizde büyük bir ayrıcalık kazandırır ve bunun yanında kitlenizin artmasına olanak sağlayacaktır. 100 kişiye konferans verdiğinizi düşünün. Bu kişilerin yarısı size sevse direk 50 kişiyi kazanmış olacaksınız. Örneğin ben üniversitemde sürekli konferanslara katılırım. Katıldığım konferanslarda daha önce dikkat etmediğim ancak her gün televizyonlarda gördüğümüz kişileri tanıma fırsatını buldum. Nasıl yani? Şöyle ki, örneğin haber izliyorsunuz siz bu haberi sunan kişinin ismine dikkat etmezsiniz. Ancak o kişiyi tanıdığınızda artık kim olduğunu bildiğiniz için çok daha dikkatli bir şekilde izleyeceksinizdir.

Bir konuda uzmanlık kazandıktan sonra firmalar sizlerden danışmanlık hizmeti almak isteyecektir. Bu sayede danışmanlık yaparak yüksek kazançlar elde edebilirsiniz. Örneğin sosyal medya hakkında paylaştığınız bir siteniz olduğunu varsayalım. Şirket sahibi sosyal medya konusunda bir danışman arıyor ise ilk olarak sizin gibi uzman olan birisinden yardım almak ister. Siz onlarca sertifikası olan ve kendine uzman diyen birisinden mi, yoksa kendisine ait sürekli araştırmalarını paylaştığı bilgilerini size kanıtlayan bir kişiden mi hizmet almak istersiniz? Umarım açıklayıcı olabilmişimdir. Bu kişiler beni nasıl bulacak diye sorar iseniz, dilerseniz sosyal medya hesaplarınızda danışmanlık hizmeti verdiğinizi belirterek dikkatleri çekebilirsiniz. Bunun dışında bir yerden sonra sitenize yazdığınız yazılar sayesinde günde birçok hedef müşteri size gelecektir. Bu konuda Neil Patel üzerine araştırma yapmanızı tavsiye ederim.

Özellikle bayan bloggerların sayfalarını çok beğeniyorum. Çünkü kendileri hakkında her şeyi paylaşıyorlar. Yaptıkları yemekleri, yeteneklerini, gezdikleri yerleri görebiliyorsunuz. Sizde kendinize kişisel bir blog sayfası açarak insanlara kendinizi tanıtabilirsiniz. Peki bu sizin ne işinize yarayacak? Yemek konusunda çok iyi olduğunuzu hayal edin. Blog sayfanızda bunun ile ilgili yazılar yazıyorsunuz ve belli bir seviyeye geldiğinde bir program yapmak için size tv kanalından teklif geliyor. Ya da televizyon kanallarına çıkma fırsatı yakalıyorsunuz. Örneğin Saniye Anne birçok televizyon programına çıkmıştır.

Hayatınızda belki sizde benim gibi gerçek bir dosta sahip olmamış olabilirsiniz. Bunun nedeni çok büyük ihtimalle çevrenizde ki insanların görüşlerinin sizinle uymamasından kaynaklanmaktadır. Ancak internet üzerinde sizden kilometrelerce uzakta fikirlerinizin aynı olduğu birisi ile tanışma fırsatı yakalayabilirsiniz. Bu sayede kalıcı dostluklar elde edebilirsiniz. Ne kadar sanalda oluşan bağlara pek inancım olmasa da bazen iyi insanlara rastlamak mümkün.

Şaşırdınız mı? Rakiplerinizin arasında Boğaziçi mezunları yer almakta ve siz İstanbul üniversitesinden mezunsunuz. Burada onların üstünüze çıkmanız gerekiyor. Burada gerçek bir bloggerın yazdığı bir hayat hikayesini paylaşmak istiyorum. Bunu yaşayan birisinden okumak sizin için çok daha faydalı olacaktır. Makale İngilizce, İngilizce seviyeniz zayıf ise Google çeviri kullanabilirsiniz. Blog yazılarınıza gelen olumlu mesajlar sizin motive olmanızı sağlayacaktır. Bu sayede yaptığınız iş konusunda mutlu olacak ve devam edeceksiniz. Bloğunuz size para kazandırmaya başladığınız zaman emin olun bunu kendinize değil bloğunuzu iyileştirmeye harcayacaksınız. İnsanlara çok daha iyi şeyler sunmak isteyeceksiniz. Birçok blog yazarı bu yüzden farklı yerleri deneyimleyerek insanlara düşüncelerini sunuyor.

Benim kendime en çok sorduğum şeylerden birisi öldükten sonra arkamda ne bırakacağım sorusudur. Ben çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum. Bu yüzden kendi aileme bir şey bırakmayacağım. Ancak insanların yararlanabileceği bir kitap yazar isem yıllar boyu insanlar benim kitabımı okur ve beni ölümsüz bir hale getirirler. “Söz uçar yazı kalır.” Bir blog sahibi olmanız o yazıların yıllarca o sitede yer almasına olanak sağlar. Bu sayede insanlar siz öldükten sonra bile sizin yazdıklarınızı okuma fırsatı bulabilir. Çocuklarınız annem, babam geçmişte bunları yapmış. Bunlar ile ilgilenmiş diyebilir. Çoğu çocuk annesi ve babası hakkında her detayı bilemez. Ancak sizin ki diğer insanların çocuklarından farklı, mutlu ve ailesini çok iyi tanıyan bir birey olabilir.

Makalemizin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Neden blog sahibi olmalıyım? Başlıklı bu yazdığım makale benim bugüne kadar en severek yazdığım makale olabilir. Çünkü yazarken beni çok fazla motive etti. Bildiğiniz gibi bir blog yazarının motivasyonunun çok yüksek olması gerekir. Bu makale de benim haftalık motivasyonumu kazanmama yardımcı oldu. Umarım sizlerde blog sahibi olarak, hayatınızda arzuladığınız yerlere gelebilir ve hayallerinizi gerçekleştirme fırsatı bulabilirsiniz.


Yorumlar

Yapacağınız yorumlarda kendi fikirlerinizi belirtiniz. Sağdan soldan kopyala-yapıştır yapmayınız! Kimseye hakaret etmeyiniz! Gizlilik ve yorum kurallarımız için buraya tıklayınız.