yazikusagi.com

Beratlı Tüccarlar Devri

Kapitülasyonların yabancı ülke uyruklarına tanımış olduğu ayrıcalıklardan, sefaret ve konsolosluklarda çalışanlara yalnız şahsi olarak ve görev süreleri için verilen himaye hakkı, sonraları bunlar tarafından akrabalarına ve memuriyetleri dışındaki ticari muamelelerde de uygulanmaya başlamıştır. Daha sonraları sefaretler ve dini kurumlarda çalışan kişilere ve iş yaptıkları bir takım tüccarlara da "berat" vererek onlara da bazı ayrıcalıklar tanıdılar.

Başlangıçta tercüman, ajan, ev hizmetçileri ve sefaret ya da konsolosluğun diğer işlerini görenlere verilen bu beratlar, zamanla konsolos ya da sefirlerin alış veriş yaptıkları esnafa ve Avrupa ile ticaret yapan tüccarlara da verilmeye başlandı. Kısa sürede tüm devletler kendi korudukları gruplara bu beratları vererek, onları himayelerine aldılar.

Rum ve Ermeni tüccarlar ve bankerler bu beratlarla sağladıkları ayrıcalıklara dayanarak kısa zamanda büyük bir servet yapacaklar ve imparatorluğun tüm ticaretini ellerine geçireceklerdi.

• Berat alan bir kişi, ticari ve mali ayrıcalıklar elde ediyordu. Artık Osmanlı kanunlarına tabi olan bazı vergileri ödemiyordu.

• İthalat ve ihracatta gümrük vergilerini diğer Osmanlı uyruklarından daha az veriyorlardı.

• Himayesine girdikleri devlete de vergi vermiyorlardı.

• Askerlik mükellefiyetleri ortadan kalkıyor, böylece cizye (bedel) ödemiyorlardı.

• Adli ya da siyasi suçlardan dolayı sorumlu tutulamıyorlardı.

• Kısacası Osmanlı Devleti’nin egemenliği altında değillerdi.

Sonraki bölüm: Balta Limanı Antlaşması (1838)


Yorumlar

Yapacağınız yorumlarda kendi fikirlerinizi belirtiniz. Sağdan soldan kopyala-yapıştır yapmayınız! Kimseye hakaret etmeyiniz! Gizlilik ve yorum kurallarımız için buraya tıklayınız.